‘’ALTERNATİF TURİZMDE BEYPAZARI’’ PROJESİ TANITILDI

Beypazarı Belediyesi Kayı Doğa Sporları Derneği tarafından hazırlanan Alternatif Turizmde Beypazarı projesi tanıtımı düzenlenen toplantıyla yapıldı.

Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteklediği proje ile Beypazarı turizm yelpazesi çeşitlendirilerek turizm sektörüne katkı sağlamak hedefleniyor.

Halkevi’nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, Ankara Kalkınma Ajansı yetkilileri, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile basın mensupları katıldı.

Toplantıda bir konuşma yapan Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan Beypazarı turizmine yeni bir nefes getirecek projenin önemli katkılar sağlayacağını yapılması düşünülen Karagöl ve turizme yönelik diğer projelerle turizm sektörünü canlandırmayı hedeflediklerini söyledi.

Projeyi hazırlayan Beypazarı Belediyesi Kayı Doğa Sporları Derneği Başkanı Cem Koçyiğit proje hakkında bilgiler verdi.

Beypazarı Belediyesi Kayı Doğa Sporları Derneği Başkanı Cem Koçyiğit ;

‘’ Alternatif turizm kabaca deniz-güneş-kum üçlüsünün dışında kalan, farklı turizm faaliyetlerine verilen isimdir. Eko turizm, kültür turizmi, doğa turizmi, kış turizmi, gastro turizmi  yani yeme-içme-gurme turizmi, Spor turizmi , yayla turizmi gibi turizm faaliyetlerine alternatif turizm  adı verilmektedir.

 Şimdi ilçemizdeki kültür turizmine ve gelinen noktaya objektif bir bakış açısıyla bakalım. Eski belediye başkanı ibrahim Demir’in başlattığı sonraki bld. Başkanımız mansur yavaş’ın ise zirveye taşıyarak bir marka haline getirdiği ilçemiz, yapılan festivaller ve tanıtımlar ile ulusal ve uluslararası paltformda kültür turizminin başlıca merkezlerinden biri haline gelmiştir.

 Bu sıçrama sayesinde ilçemizde konak, pansiyon, lokanta vb. Bir çok turizm işletmesi açılmış ve bir çok hemşehrimize istihdam sağlamıştır.

Fakat kültür turizminin kaderidir ki, kendini yenileyemezsen bitmeye yok olmaya mahkumsun. Bu makus talih Beypazarı’nda da tecelli etmiş yüksek sıçrayıştan sonra her yıl ilçeye gelen, konaklayan turist sayısı düşüşe geçmiş, turizm işletmeci ve hizmet sunucuları şu anki gelinen noktadan memnun değillerdir. Yeni konak restorasyonu gibi öneri fikirler ise bu kötü durumu kurtaracak bir can simidi değildir.

Amaç Beypazarı’na gelen turistin ilçede en az 2-3 gün konaklama yapmasını sağlayabilmektir. Fakat görüyoruz ki 3-4 günlük yer ayırtan turistler bile en fazla 1 gün konaklama yaptıktan sonra yatırdıkları parayı yakma pahasına ilçeyi terk etmektedirler. İlk defa ilçemize gelen bir turist , sabahtan öğleye kadar Alaaddin sokak, Hıdırlık ve İnözü'yü gezdikten sonra akşama ilçeyi terk etmekte ve konaklama yapmaya gereksinim duymamaktadır.

 Peki çözüm ne? Projemizin bu sorunla ilişkisi nedir? Proje faaliyetleri nelerdir ?

 Proje süresince ilçemiz doğasında ve kırsalında yapılabilir  alternatif turizm faaliyetleri belirlenecek.  Bu kapsamda en çok üzerinde durduğumuz konu ise “doğa turizmi”   bisiklet, atv, yürüyüş yollarının belirlenmesi, bununla birlikte yürüyüş, dağcılık, bisiklet, kano sporu, olta balıkçılığı, off-road, moto kross, kampçılık, sportif okçuluk, doğa fotoğrafçılığı faaliyetlerinin yapılabilirliği ve görüntülenmesi sağlanacak. Bu faaliyetler ve Beypazarı doğası ile ilgili Türkçe - ingilizce bir belgesel çekimi yapılacak.

 Bu belgesel cd' lerle çoğaltılacak. Proje süresince elde edilen fotoğraflardan poster ve afişler hazırlanacak. Bu posterler resmi daireler, turizm işletmeleri ve konaklara ücretsiz dağıtılacak, böylelikle ilçeye gelen turistlerin dikkati çekilecek.

Yine bu görsel materyallerden hazırlanacak olan tanıtım kitapçığı ve cd' ler belediyemizin ve turizm işletmelerinin katılacağı fuar ve toplantılarda ücretsiz dağıtılarak, Beypazarı doğa turizminin tanıtımına büyük katkı sağlayacak.

Faaliyetlerimizi ve doğa turizmini anlatan doğal alanlarımızı ve parkurlarımızı 360 derece izleme imkanı sunacak bir internet sitesi hazırlayacağız.

Bu faaliyetlerin uygulanması için proje bütçesinden atvler, dağ bisikletleri, kanolar, fotoğraf makinaları, fly cam yani helikopter kamera ve go pro aksiyon kameraları, çadır, uyku tulumu ve matlarını da içeren kamp malzemeleri, karabina, ip, buz kazması, kask vb. Dağcılık malzemeleri alınacak ve alınan tüm malzemeler Beypazarı belediyesinin demirbaşı olacaktır.

Dernek merkezimiz olan kültür müzesi karşısındaki konak aynı zamanda “doğa turizmi tanıtım ofisi” olarak, gelen turistlere ve ilgililere tanıtım yapacak ve etkin bir şekilde hizmet verecektir.

Projenin bütçesi % 90'ı ajans destekli 176.000 tl' dir. 300.000 tl olarak yaptığımız başvuru, ajans tarafindan yapilan değerlendirme sonucunda 176.000' e indirilmiştir. Böylesi bir hareket için belki küçük bir rakam olarak görünebilir fakat biz projemize ayrılan bütçeyi maksimum kullanarak tüm bu malzemelerin alımı ve faaliyetlerin icrasını eksiksiz yapacağız.

 Bugün bir konağın baştan aşağı restorasyonu 150-200 bini bulmaktadır. Fakat önemli olan büyük paralar harcamak değil, etkili ve geri dönüşü yüksek olan girişimlerde bulunmaktır. Projemiz büyük bir hareketin startını vererek yapılabilirliğini gösterecek ve devamı gelecektir. Yine Ankara kalkınma ajansına, farklı fonlara ve kurumlara proje başvurularımız devam edecektir.

Projemiz amacına ulaştığında, Beypazarı'na gelen turistler yarım gün ya da bir günde Beypazarı’nı gezip terk etmek yerine, hazırlayacağımız programlar dahilinde doğa ile iç içe atv, bisiklet, yürüyüş, kano, fotoğraf, olta balıkçılığı  etkinliklerine katılmak için, en az 2-3 gün ilçemizde konaklama isteği duyacaklar.

Günümüz insanı özellikle büyük şehirlerde hafta sonlarını değerlendirecek faaliyetler aramaktadır. En kolayı avm kültürü dediğimiz alışveriş merkezlerinde sinema, yemek ve alış veriş şeklinde vakit geçirmektedir. Yapılan istatistiklerde aile başı ortalama 300-400 liralık harcama yapmakta ve  günü bu şekilde geçirdiği için kendisi de ailesi de durumdan hoşnut olmamaktadır.

İnsanlar beton blokların soğukluğunda şehrin trafiği, stresi ve iş yorgunluğundan dolayı her geçen gün doğaya ve doğa faaliyetlerine ilgi ve özlem duymaktadır. İşte projemiz amacına ulaştığında bu insanlara o avm ortamında harcadıkları miktarlara nisbet ile daha da az rakamlarla farklı konaklama ve farklı faaliyetler sunarak Beypazarı’nı, hafta sonlarını dolu dolu değerlendirebilecekleri en uygun yer olarak  algılamaları için çarpıcı bir zemin oluşturma gayretindeyiz.

Proje faaliyet takviminin sonunda, proje kapsamında çekip arşivleyeceğimiz fotoğraflardan oluşan bir fotoğraf sergisini, Ankara’nın en işlek yerlerinden olan metro çarşısı sergi salonunda açarak  Ankara’lıların dikkatini güzel ilçemizin eşsiz doğası üzerine çekeceğiz.

 Ayrıca bu projede farklı bir hedef kitlemiz var. İlk defa 6 ay kadar önce büyükşehir belediyesi turizm komisyonunda dile getirdiğim  bir kavram: ortadoğulu tursitler, halk arasındaki tabirle, arap turistler.

 İnsan doğası gereği kendisinde olmayanı ister, görmediği yerleri, güzellikleri en azindan ziyaret etmek ister. Orta doğulu turistler inançlarından dolayı Akdeniz bölgesinden  ziyade Karadeniz bölgesini tercih etmektedirler.

Çok defa Uzungöl’e gittim ve kendileri ile tercüman vasıtası ile konuştum .

Kalabalık bir aile grubuyla geldikleri Uzungö’lde en az 15 güne yakın konaklama yapmaktalar ,ve bu insanların orada yapacağı faaliyetler bölgenin coğrafi yapısı nedeniyle çok sınırlı.

Ayrıca Uzungöl'e yapılan ve halen yapılmakta olan ve yapımı da asla bitmeyecek gibi görünen yanlış yapılaşma ve inşaatlardan dolayı o kartpostal görünümü artık yok olmaya yüz tutmuş ve popülaritesini kaybetmeye başlamış durumdadır.

İşte bu insanları ilçemize çektiğimizde gerek şehir merkezinde konaklama, yeme-içme, kültür turizmi faaliyetleri ile gerekse doğada hazırlayacağımız doğa faaliyetleri ile en az 1 hafta ilçemizde misafir olma isteği duyacaklar. Ve bu insanlar kaliteli hizmet sunulduğunda parayı dert etmeyen bir turist profiline sahipler.

Projemiz için planlanan en son faaliyeti Tursab Başkanı Başaran Ulusoy ve tur acentelerini Beypazarı’na davet edip 1 gece konaklamalı bir tanıtım yapacağız.

Faaliyet alanlarımızı, doğamızı ve yapılabilir faaliyetleri kendilerine tanıtacağız. Bu tanıtım aşamasından sonra bu işin burada ne kadar başarılı olacağına kanaat getirerek kendileri de programa dahil olmak isteyecekler. Çünkü bu bölgede Beypazarı dışında turizm ve bu tür faaliyetlerin yapılabileceği yerler yok denecek kadar az.

Bizim doğamız, coğrafi yapımız bu faaliyetlere uygun mu? Karadenizle nasıl kıyaslıyoruz ? Şimdi, gelelim daha teknik bir özsorgulamaya...

Yıllardır dağcılık ve doğa sporları faaliyetlerini ilçemiz dağları ve doğasında ve türkiyenin bir çok bölgesinde yaptık. Bu tecrübeyle diyoruz ki beypazarı doğası bu kapsamda 1 numara.

Her bölgenin kendine özgü coğrafi özellikleri vardır. Kiminin gölü, kiminin dağı, ovası, kanyonu veya deresi meşhurdur. Beypazarı'nda ise bunların hepsi birden mevcut.

Dağ, ova, kanyon, göl, orman, dere bir ayrıcalık misali ilçemiz sınırları içinde ve birbirine çok yakın konumlarda. En çarpıcı özelliklerinden biri ise, daha keşfedilmemiş bakir alanlar olması. Bunun yanında Beypazarı çevresindeki yaban hayatı da eşsiz bir potansiyele sahip. Bir çok vahşi hayvan, yırtıcı kuş ve diğer yabani memeli türleri  ilçemiz doğasında yaşamaktadır.

Dünyaca ünlü küçük akbabanın göç yolunun son durağını Beypazarı oluşturmakta ve bir çok fotoğrafçı sadece bu kuş türünü görüntüleyebilmek için ilçemize gelmektedir.

Rahmetli vali Recep Yazıcıoğlu’nun Erzincan Kemaliye’de başlattığı doğa sporları festivaline yurt içi ve yurt dışından binlerce spor ve doğa sever katılmakta ve Kemaliye’de büyük bir katma değer oluşturmaktadır. İlçemizin eşsiz doğası ve kolay ulaşılabilirliği ile bu tür festival ve etkinlikleri güzel ilçemizde yapmak , doğa turizmini kültür turizmi ile entegre ederek ilçemizin kalkınmasını sağlamak,12 ay boyunca turist alan bir turizm kenti haline getirmek en büyük hedefimizdir.

Saymakta olduğumuz bu avantajların alternatif turizmde ilçemizi en üst seviyelere taşıyacağına inancımız tamdır. Projemizi bir de ilçemizin stratejik konumu açısından değerlendirirsek; ülkenin en ulaşılabilir, Ankara ve İstanbul'a yakın ve iki metropolün arasinda bir yer olması ile birleştirilince görünenden daha büyük bir değer ortaya çıkıyor.

Bu amaçlara ulaştığımızda, Beypazarı’lı kazanacak, yeni girişimciler ortaya çıkacak, yeni yeni iş imkanları doğacak, doğa rehberliği adı altında yeni bir iş sektörü oluşacak.

Biz inanıyoruz ki bu güzel hareket hedefine ulaştığında Beypazarı’ndaki konaklar, pansiyonlar, lokantalar ve diğer turizm işletmeleri talebi karşılamak için büyüme gelişme yoluna gidecek.

Bunlar hayal değil, belki 15-20 yıl öncesinde konuşuyor olsaydık hepimize hayal veya ütopya gibi gelebilirdi. Ama artik hepimiz biliyoruz ki bunlar bizim ortak hareketimizle, motivasyonumuz ve işbirliğimizle, an be an gerçeğe dönüşmeyi bekleyen güzel niyetlerdir.

Biz bunları yaptığımızda ne kaybederiz? Ne boşa gider?

Bu imkanlardan sadece turistler değil, öncelikle Beypazarı halkı faydalanır. Halkımızın yaşam kalitesi, sosyal faaliyetleri ve kazanç kaynakları artmış olur.  

Biz inanıyoruz ki hiç bir idea,l hiç bir fikir yerli halk tarafından sahiplenilmedikçe amacına ulaşamaz.

Bu yüzden bu büyük harekete önce halkımızın sahip çıkmasını, bizzat katılımını sağlamak için 1 yıldır belli aralıklarla doğa faaliyetleri düzenliyor, yaparak-yaşayarak, aldığimız tadı paylaşarak ,doğa turizminin tanıtımını öncelikle halkımıza yapmaktan büyük keyif alıyoruz.

Un, yağ ve şekerimiz var, son derece uygun kabımız da var, geriye sadece el birliği ile helva yapmak kalıyor. Siyasi çekişmelerden uzak kalarak, tüm Beypazarı’na mal olacak projemiz bize göre Beypazarı’nın parlak geleceğinde büyük rol oynayacak.

Burada sözlerimin sonuna gelirken Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek istiyorum: aslında biz bu projemizi uzun zaman önce başlatmak istiyorduk. Önceki Belediye Başkanlarımız ile paylaştık, hatta bir tanesini kampımıza davet edip misafir ettik, yapmak istediklerimizi anlattık. Belki inanmadıkları için ki ilk başta insanlara uçuk bir proje gibi gelebiliyor, belki de imkansızlıklardan dolayı fikirlerimiz somut bir şekilde değerlendirilememişti.

Ta ki geçtiğimiz yıla kadar... Faaliyetlerimizi, projemizi en başından bu yana destekleyen, kendi fikirleri ile bu hareketi farklı boyutlara taşıyan, tüm etkinliklere severek, isteyerek, heves ve heyecanla katılarak bu projeyi sahiplenen, elini taşın altına koyan,  faaliyetlerde ulaşım, ikram  her türlü desteği veren, projemizin cesur başkanı sayın Tuncer Kaplan’a teşekkür ediyorum.’’dedi